11 Mayıs 2025 Pazar

İnsansız Teknolojiler Çağına Hazır mıyız?


Bundan sadece birkaç yıl önce, bir fabrikanın tamamen robotlar tarafından işletildiğini ya da bir hastayı cerrah yerine bir robotun ameliyat ettiğini sadece bilim-kurgu filmlerinde görebiliyorduk.

Ama bugün bu film senaryolar artık gerçek oldu.

İnsansız teknolojiler teknoloji fuarlarında sergilenen prototipler olmaktan çıkıp hayatın önemli bir parçası haline geldi. Bu dönüşüm ise yalnızca makineleri değil, mesleklerimizi, yetkinliklerimizi, hatta hayata bakışımızı bile değiştiriyor.

Peki çocuklarımız bu çağda nasıl bir rol oynayacak, geleceğin dünyasında nasıl bir yere sahip olacaklar?

Yoksa her şey "insansız" hale gelirken sistemin dışında mı kalacaklar?


Günümüzde, siz bu satırları okurken bile insansız sistemler birçok yerde kullanılıyor.

Dağıtım merkezlerinde ürünleri robotlar taşıyor, birçok yerde temizleme araçları sürücüsüz şekilde çalışıyor, çoğu gelişmiş ülkelerde tarlalar insansız traktörlerle ekilip biçiliyor.

İnsansız teknolojilerin ütopik olmaktan uzaklaştığı yakın gelecekte çocuklarımız bu sistemlerde nasıl ve ne şekilde yer alacak?

Esas kafa yormamız gereken konu işte burada başlıyor.


Teknoloji geliştikçe yalnızca makineler değil, işler de değişiyor.

Eskiden insanlar elleriyle üretir, makineleri çalıştırır ve süreci baştan sona yönetirdi.

Ancak bugün fabrikalarda üretim bantları tamamen robotik sistemlerle çalışıyor. İnsanlar ise sadece gözlemliyor, kontrol ediyor, yönlendiriyor ya da verileri yorumluyor.

Tam otonom sistemler daha da yaygınlaşırken, birçok sektörde karar alma süreçleri bile insansızlaşıyor.

Otomotiv fabrikalarında geçmişte binlerce işçi, kaynağı, montajı ve boya işlerini elleriyle yaparlardı.

Bugün bu işlemleri yüksek hassasiyetle robotlar veya robotik kollar gerçekleştiriyor.


Peki ama bu robotları kim kuruyor, kim denetliyor ya da yazılımlarını kim geliştiriyor?

Yine insanlar, ama artık farklı bilgi ve becerilerle donatılmış olanları.

Yani işler kaybolmuyor, sadece şekil değiştiriyor.

Aynı zamanda yepyeni işler ve görevler de doğuyor.

Yeni çağın çalışanları artık kol-kas gücüne değil; analitik zekaya, problem çözme becerilerine, yenilikçi ve farklı düşünebilmeye ve teknolojiyle etkileşimli iletişime geçebilmeye sahip olmak zorunda.


Çocuklarımıza artık "Ne iş yapacaksın?" değil, "Nasıl bir sorunu çözmek istersin?" diye sormamız gerekiyor.

Diğer yandan, geleceğin dünyasında yalnızca teknoloji bilgisi de yeterli olmayacak.

İnsan olmanın, empati kurmanın, doğru ile yanlışı ayırt edebilmenin önemi daha da artacak.

Geleneksel eğitim sistemleri, çocuklarımızı 20. yüzyılın dünyasına hazırlamak için tasarlandı.

Ancak artık nerdeyse 22. yüzyılın eşiğindeyiz.

Bu yüzden, bugünün ve geleceğin nesillerini ezbere bilgiyle değil, dönüşen dünyaya uyum sağlayacak şekilde donatmalıyız.

Öğrenciler sınavlar için bilgi depolamak yerine, gerçek hayat problemleri üzerine düşünüp çözüm üretmeyi öğrenmeliler.

Kodlama, yapay zeka okuryazarlığı, veri analizi, robotik gibi alanlar artık “isteğe bağlı” değil, “temel” beceriler arasında yer almak zorunda.

Ama bu dersler kuru teknik bilgilerle değil, insan odaklı senaryolarla öğretilmeli.

Çünkü teknolojiler ancak insanlara hizmet ettiği sürece değerli.

Duygusal zeka, empati, etik duyarlılık gibi insani değerler yazılı metinlerden çıkarılıp gerçek hayatta uygulanabilir olmalı.

İnsan kalmaya, daha da önemlisi iyi insan olmaya özendirmeli ve ödüllendirmeliyiz.

Öğrenciler yapay zekaya ne öğreteceklerini bilmeden önce, insanın ne olduğunu, neye değer verdiğini öğrenmeli.


Yine çok önemli bir nokta ise, çocuklarımız sadece bir işyerinde çalışmayı değil, girişimcilik ruhu ile yeni iş fikirleri geliştirebilmeyi de öğrenmeli.

“Bir meslek edin” yerine, “bir değer üret” anlayışı daha öne çıkmalı.

Çocuklarımızın rolü bu dünyada bir yere yerleşmek değil, bu dünyayı şekillendirmek olmalı.

Geleceği tahmin etmekten daha önemlisi, geleceği inşa etmektir.

Gençlerimizin bu dönüşüm karşısında seyirci değil, özne olmaları için düşünmelerini sağlamalıyız.

Çünkü çocuklarımız geleceğin iş dünyasında sadece istihdam edilen değil, istihdam oluşturan bireyler olmak zorunda kalacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öne Çıkan Yayınlar

Hayat Denemeye Değer mi?

"Başarı; başkalarından daha iyi olmakla değil, kendi başınıza en iyi olmakla ilgilidir." C. Dweck Meslek danışmanlığı görüşmeleri...