Geçtiğimiz günlerde okuduğum bir haber beni çok derinden etkiledi.
Ölümün döşeğindeki hastaların son sözleri, son itirafları hakkındaydı.
Haberi sadece kişisel olarak değil, mesleki olarak da ele almak ve zihnimde kurcalamak istedim.
Çünkü hayatlarının sonuna yaklaşan insanların söyledikleri, hayatta kalmaya çalışan bizler için çok güçlü mesajlar içeriyor.
"Keşke daha cesur olsaydım..."
"Keşke sevdiğim işi yapsaydım..."
“Keşke sadece mutlu olmak için yaşasaydım...”
"Keşke kendim olsaydım..."
Bu itiraflar bende olduğu gibi size de tanıdık geliyorsa, sizler de yalnız değilsiniz demek.
Çünkü çok fazla insan, yaşamının sonunda aslında başkaları için yaşadığını, kendi değerlerini ve hayallerini geri plana ittiğini fark ederek bu cümleleri söylüyor.
Ölümün eşiğindeki hastalardan gelen itiraflar ve dile getirdikleri pişmanlıklar birbirine çok benziyor.
Yaşamak isteyip de yaşayamadıkları hayatı çok net bir şekilde ifade ediyorlar.
Bu pişmanlıkların çoğu ise seçtikleri ya da onlara dayatılan mesleklerle ve kariyerleriyle doğrudan ilgili.
Çünkü tercih ettikleri yollar, meslekler ve yaptıkları işler hayatlarının en önemli anlarını kaplıyor.
Gençlerimiz meslek seçerken “Ne iş bulabilirim?” ya da "Ne kadar kazanabilirim?" sorularına cevap arıyor.
Ama aslında asıl sormaları ve cevap aramaları gereken sorular başka:
“Ben kimim? Bana ne iyi gelecek? Nasıl bir hayatı yaşamak istiyorum?”
Günümüzün en çarpıcı yanlışlarından biri, çoğumuzun hayatlarını mahvetmeye devam ediyor.
Çocukluktan itibaren bize ne olmamız ve nasıl davranmamız gerektiği ve neyin doğru neyin yanlış olduğu dayatılıyor.
Toplum içinde başarılı ve saygın insan tanımlamaları yapılıyor ve kalıplar oluşturuluyor.
Bu kalıplar yüzünden kendi doğrularımızı bulmakta zorlanıyoruz.
Ne yazık ki kendi karakterimizi ortaya koyamıyor, sadece bize verilen rolü oynamakla geçiriyoruz tüm oyunu.
Birçok insan kariyer yolunu geçim kaygısı, statü, başkalarını memnun etme arzusu gibi sebeplerle çiziyor.
Hayallerini ve istediklerini gözardı edip günün şartlarına göre meslek seçiyor.
Sevdiğimiz işi yapmak çoğu zaman lüks veya gereksiz olarak görülüyor.
Çoğumuz ise mutluluğu bir hedef olarak değil, her şey yolunda giderse hak edilen bir ödül olarak görüyoruz.
Ancak şu çok net bir gerçek ki, başarı odaklı yaşayanlar mutluluğu ikinci hatta üçüncü sıraya atıyor.
Gerçek başarının insanın kendi özüyle uyum içinde yaşaması olduğunu görmek istemiyor.
Çalışmalarımda ve seminerlerimde en çok duyduğum sorulardan biri hep bu olur:
“Doğru meslek seçimi gerçekten bu kadar emeğe ve dil dökmeye değecek kadar önemli mi?”
Bense her defasında aynı cevabı veririm:
“İnsan yaptığı işle ya yaşar ya da azalarak biter.”
Doğru meslek seçimi bir kariyer kararı değil.
Yaşamak istediğimiz hayata ne kadar yakın duracağımızın yeri.
Bizi bıkmadan usanmadan yaşayacağımız hayata bağlayacak en önemli neden.
İlgi ve yeteneklerimizle, değerlerimizle ve hatta hayallerimizle bir bütün olma isteği ve çabası.
Doğru meslek seçimi sadece iyi hayat şartları, dolgun bir maaş ya da statü değil.
Kendini gerçekleştirmiş insanların yüzerine baktığınızda hep o aynı ifadeyi görürsünüz.
Bir huzur, bir güven, bir duruluk, bir “Benim dünyada olma amacım budur!” hissi.
Genç yaşta yapılan meslek seçimi, gelecekteki “keşke”lerin sayısını azaltabilir.
Tabiki de hayat düz bir çizgi değil, inişlerle ve çıkışlarla dolu.
Değişebiliyoruz, yollardan sapabiliyoruz, bazen de kaybolabiliyoruz.
Ama en başından kendimize yakın bulduğumuz bir yolda yürümeye başlarsak, yoldan çıksak bile tekrar geri dönmesi kolay olacak.
Meslek seçimi süreci gençler için bir yön arayışı.
Yetişkinler için ise bir yüzleşme.
Ama günün sonunda hepimiz aynı şeyi arıyor olacağız.
Bu yüzden gençlere ve ailelerine hep aynı şeyi tavsiye ediyoruz.
Bir iş değil, bir anlam; bir maaş değil, bir amaç; bir meslek değil, bir hayat seç...
11 Haziran 2025 Çarşamba
"Keşke"siz Bir Hayat Mümkün mü?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Öne Çıkan Yayınlar
Hayat Denemeye Değer mi?
"Başarı; başkalarından daha iyi olmakla değil, kendi başınıza en iyi olmakla ilgilidir." C. Dweck Meslek danışmanlığı görüşmeleri...

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder