11 Ağustos 2025 Pazartesi

Ne Sevdiğine Değil Ne Sevmediğine Bak


Gençlerimiz üniversite tercih döneminde yüzlerce meslek arasında seçim yapmak zorunda kalıyor.
Ellerindeki listelerinde mühendislik, tıp, psikoloji, hukuk, işletme alanlarından onlarca alternatifle geliyorlar.
Bazı meslekler üzerinde uzun uzun konuşabilirken bazılarını tek bir an bile düşünmeden eliyorlar.
İşte bu davranışları aslında sanıldığından çok daha önemli ipuçları veriyor.

Psikolog Leona E. Tyler, yıllar önce danışanlarının meslek seçimlerinde ilginç bir durum gözlemledi.
İnsanlar meslekleri değerlendirirken sevdiği seçenekleri uzun uzun tartışıyor, ama sevmediklerini çok hızlı ve net bir şekilde eliyordu.
Üstelik bu eleme kararları çoğu zaman seçimlerden daha güçlü gerekçelere dayanıyordu.

Bu durumu fark ettiğinde insanların hangi meslekleri kendilerine uygun gördüklerini ve hangilerinden kaçındıklarını analiz etmek amacıyla bir teknik geliştirdi.
"Seçim Deseni" (Choice Pattern) adını verdiği bu teknikle meslek seçimi sürecini kolaylaştırmayı hedefledi.
Danışanlarına üzerinde farklı meslek adları yazılı kartlar veriyor, bu kartları “seçilebilir” ve “seçilemez” diye ayırmalarını istiyordu.
Ardından her kararın nedenini soruyor ve anlamaya çalışıyordu.

Sonuçlar gerçekten çarpıcıydı.
Bir öğrenci “İnsanlara yardımcı olmayı severim” diye “doktor” kartını seçerken, “madenci” kartını “Ortam kirli ve tehlikeli, hiç bana göre değil.” diyerek kesin bir şekilde reddediyordu.
Bireylerin bazı mesleklerden kaçınma davranışları, onların mesleki yönelimlerini bir şekilde şekillendiriyordu.
Seçme gerekçeleri belirsizken, reddetme gerekçeleri keskin ve net oluyordu.

Tyler, bireylerin mesleki tercihleri oluştururken “sevdiklerini" yerine “sevmediklerini/kaçındıklarını” temel aldığını gözlemledi.
Bu yaklaşım, meslek tercihlerinde olumsuz motivasyonların ve sevmediğimiz şeylerin düşündüğümüzden daha etkili olabileceğini gösteriyor.
Çalışmanın sonuçlarına göre sevmediğimiz alanlar kişilik yapımız, değerlerimiz ve yaşam hedeflerimiz hakkında çok şey söylüyor.
Hem de bu olumsuz liste, olumlu listeden çok daha belirleyici olabiliyor.
Bu bakış açısıyla meslek seçerken “hangi işi yaparım?” sorusuyla beraber “hangi işi asla yapmam?” sorusuna da cevap aramalıyız.

Meslek seçerken karar verme sürecini anlamak, seçenekleri keşfetmek ve seçimlerinin arkasındaki farkları gerçekten anlamak bu yolculuktaki en önemli adımlardan biri.
Sadece popüler ya da iyi kazanan meslekleri değil, keşfedilmeyi bekleyen meslekleri de araştırmak ve tanımak gerekiyor.
Bir mesleği neden sevdiğimizi ya da neden sevmediğimizi net bir şekilde değerlendirebiliyor olmalıyız.
Seçme nedenlerimizin iç faktörlerden mi yoksa dışardan gelen dayatmalarla mı şekillendiğinin farkında olmalıyız.

Bu konuda ailelere de önemli görevler düşüyor.
Çocuklarımızın seçilebilecek olası meslekler listesini olabildiğince çeşitlendirmeli ve bunun için destekleyici olmalıyız.
Kaçındığı veya çekindiği meslekler üzerine konuşarak bunun sebeplerini anlayabilmek için çaba harcamalıyız.
Kendilerini doğru bir şekilde değerlendirebilmeleri için teşvik etmeli, onlara ön yargısız bir şekilde kulak vermeli ve seçimlerini tüm nedenleri ortaya koyarak yapmaları gerektiğinin önemini hissettirmeliyiz.

Hayatta seçenekler sonsuz gibi görünür.
Ama her seçim, diğer olasılıkları biz farkına bile varamadan kapatır.
İşte bu yüzden, meslek yolculuğunda atacağımız adımlar kadar, atmayacağımız adımlar da kim olduğumuzu belirler.
Bazen kapattığımız kapılar, açtıklarımızdan daha çok şey anlatır ve seçtiklerimizden daha çok seçmediklerimiz bizi tanımlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öne Çıkan Yayınlar

İyiliğin Sessiz Gücü

Yozlaşmış toplumlarda iyi insanlar çoğu zaman küçümsenir. Nahif olmak güçsüzlük ve zayıflık göstergesi olarak görülür. Halbuki bir insanın s...